Risale-i Nur Külliyatından Lemalar Mecmuası
Ahmed Husrev Efendinin hattı ile osmanlıca ve latince mukayeseli.
Makamı 31. Mektub’tur. 1932 ile 1936 yılları arasında
telif edilmiştir.
Bu eserde, nefsine galib gelip istikbal karanlığında
boğulmak istemeyenlere Hz. Yunus (as)’ın, musibetlere,
hastalıklara ve günahlara karşı sabır kuvvetini
nasıl kullanacağım diyenlere Hz. Eyüb (as)’ın
münacatıyla yol gösterilmektedir. Ayrıca bu eser,
muhabbetin nasıl doğru kullanılacağını, iman-ı
tahkikinin en kolay ve en kısa zamanda nasıl kazanılacağını,
Fetih Sûresinin son âyetlerinin dört
halifeye işâret ettiğini, ömür dakikaların sünnete
uymakla nasıl ibadet olduğunu, şeytanın şerrinden
nasıl kurtulunacağını, iktisadın berekete nasıl sebeb
olduğunu, ihlâs-ı tâmmenin nasıl kazanılacağını,
Risale-i Nur talebeliğinin nasıl kazanılacağını,
tesettürün neden farz olduğunu, hastalıkların gerçek
mânasının ne olduğunu, ihtiyarlığın gençliğe
niye değişilmediğini, ism-i a’zamın mânalarının ne
olduğunu bilmek ve anlamak isteyenlere mühim
cevabların ve gaybî hadiselerin yer aldığı otuz üç
aded Lem’a’dan oluşmaktadır.
Bedîüzzaman kimdir ve Risâle-i Nur nedir?
Kurânın hakikatlarını müsbet ilim anlayışına uygun bir tarzda izah ve isbat eden Risale-i Nur Külliyatı, her insan için en mühim mesele olan "Ben neyim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim? Vazifem nedir? Bu mevcudat nereden gelip nereye gidiyorlar? Mahiyet ve hakikatları nedir?" gibi suallerin cevabını vâzıh ve kati bir şekilde, çekici bir uslûp ve güzel bir ifade ile beyan edip ruh ve akılları tenvir ve tatmin ediyor. Yirminci asrın Kurân Felsefesi olan bu eserler, bir taraftan teknik, fen ve sanat olarak maddiyatı, diğer taraftan iman ve ahlâk olarak mâneviyatı câmi ve havi olacak Türk medeniyetinin, sadece maddiyata dayanan sair medeniyetleri geride bırakacağını da isbat ve ilân etmektedir.